İŞTE BENİM ASOSYAL DÜNYAMIN DİĞER UNSURLARI

http://www.facebook.com/Volkangucluerr



14 Ağustos 2012 Salı

Unutulmaya Yüz Tutanlar-II

 
resim 1:Aşti'de yaşayan evsiz insanlar


          Ayrılıkların,kavuşmaların,salya sümüğün egemen olduğu yegane yerlerden biridir Aşti...

     "Nereye abi, nereye?, yardımcı olalım abi?" diyen çığırtkanların hakim olduğu ses cümbüşüne tanık olduğumuz bir yer: Aşti... Her geçtiğimiz günle birlikte globalleşen dünyada ve bu durumdan pay alan küreselleşme yolunda küçük ve bir o kadarda emin adımlar atan yurdumuzda, uzaklıkları yakınlaştıran, bu küçük dünyayı köyleştiren yerin sahibi: Aşti... Birbirinden farklı insanların, farklı hayatlarını(zengin-fakir ayrımı yapmadan), farklı yaşayış biçimlerini ve bu insanların anılarını(sevinçleri,mutlulukları,ayrılıkları,kavuşmaları) içinde barındıran bir yer: Aşti...

     İnsanların gözünü hırs bürümüş. "Herşeye ben sahip oluyum, herşey benim olsun" diye düşünen, aitlik düşüncesi içeren beyinlere sahip insanlar... İnsanoğlu aza kanaat etmiyor. Bu dünyanın fakirleşmesindeki asıl neden: Zenginleri ve durumu iyi olanları doyuramamak, yoksa fakirlerin bir şey dediği yok, bir talepleri de yok. Zenginlikleriyle hava atmayı seven gösteriş budalaları olan insanlar ve yaşamın kıyısında yaşayan, kimsenin yaşadığından bile haberi olmayan unutulan insanlar. İkisi de aynı ülkenin vatandaşı ama gel gör ki durum bundan ibaret değil. Aynı gökyüzünü paylaşmaları ortak olan tek şey, ama bu da karın doyurmuyor. Zenginin köpeği, kedisi bile özel mamalar yiyip, sütler içerken; fakirin çocuğu yemek bulamayıp, her gece aç yatarken bana adaletten bahsetmeyin. Burası yalan dünya...

     Hiç düşündünüz mü? Hastalıklı olarak gördüğünüz, yanına bile yaklaşmadığınız o insanlar da bu ülkenin vatandaşı. Ötekileştirme, farklılaştırma bizim işimiz şüphesiz. Sokakta, okulda, yolda, mahallede kısaca heryerde görüyoruz çünkü onlarda bir insan en önemlisi de bu toprakların insanı. Bazı insanların onları aşağıladığını, küçük gördüğünü çok kez tanık oldum. Resimde gördüğünüz insanlar sadece milyonda biri. Bu insanları da hayata bağlasak, onlara ev, iş versek doğru olmaz mı? Bunu akıl etmek akıllarına gelmiyor ya da göz ardı ediyorlar sanırım. Onların bileceği iş... Farkındalık önemlidir ve ben de bu farkındalığı göz önüne koymak için bu yazıyı ele alıyorum.

     Yeri geldiğinde söyleyeyim. Birtakım insanların yardım yapmasını, yardım kampanyaları filan başlatmasından ötürü çok mutlu oluyorum. Ama bu çalışmaları şov yaparcasına insanların gözüne sokmalarından hiç hoşnut değilim. Diplomatik insanların ve sanatçıların yardıma muhtaç ülkelere yaptıkları yere göğe sığdırılmayan şov hareketlerine, reklam kokan konuşmalarına sinir oluyorum. Yardım yapman doğru, iyi bir hareket ama yaptığın reklam insanların gözünde yaptığın iyiliği düşürüyor ey yardımsever insanlar. Bunu bilin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder