İŞTE BENİM ASOSYAL DÜNYAMIN DİĞER UNSURLARI

http://www.facebook.com/Volkangucluerr



12 Mart 2012 Pazartesi

Okumak!

Bugün size yeni bitirdiğim kitabımı tanıtacağım.Adı Simyacı.Kitabi soluksuz okudum,kitapta önemli gördüğüm yerlerin altını çizdim ve kitabımı bitirdiğimde bir bakmışım yarısından çoğu çizilmiş gerisini siz düşünün.Kitap her şeyden önce alışıla gelmiş konulardan biraz uzakta ve her noktasında acaba bir sonraki sayfada n'olcak diye düşündüren;rahatça okuyabileceğiniz bir kitap.Şahsen hiç sıkılmadım;insanda merak uyandırıcı ögeleri yerinde ve yeterli kullanmış yazar.Yazar demişken bu mükemmel yapıtın sahibi Paulo Coelho.Kendisi eski bir şarkı yazarı.Bu kitabı çıkarmakla çok akıllılık etmiş.Bu kitabın ilk basım yılı 1988 ve günümüze kadar gelmiş başarısı buradan belli oluyor.

Bu kelimeyi hala da yadırgasam da 'şiddetle' tavsiye ediyorum bu kitabı mutlaka okumalısınız.

11 Mart 2012 Pazar

O gün geldi çattı!

            Bizim oğlan büyüdüde mezun olmuşmuş aaaaa ben mezun oluyorum.(Liseden mezun olalı 2 yıl geçti sadece bir konuya değinmek için yazmak geldi içimden)Hepimiz biraz üzülür,biraz seviniriz mezun olurken;arkadaşlarımızdan ayrılmanın verdiği burukluk,arkadaşlara,hocalara ve okula olan özlem ve bir dönemi bitirip diğer döneme geçişin yaşadığın karışık duygu selinin(!) olduğu bir etkinlik.Yalnız gelelim asıl konuya.

            Az çok bellidir mekan ve zaman/tarih.Gidersin paraya kıyıp otelde balo yaparsın.Kuaföre gider kızlar saçlarını yaptırır,erkekler en güzel kokularını sürer sırf en iyi olmak için neyse yalnız bir yanlışlık var erkekler ve kızlar 'Ben büyüdüm!' mü demeye çalışıyor yoksa zorlandırılıyo mu bilinmez! gidip gidip 20-30 yaşındakilerin bile 'yaşlı kıyafeti' diye giymeceği şeyler giyinip koca koca kadınlar koca koca erkekler olup çıkıyorlar.Kızlar da korkunç kıyafetler,abartı dekolteler;erkekler de tuhaf tuhaf yaşlı başlı insanların giydiği takımları giyip gidiyorlar.Ben mi garibim,yoksa onlar mı karar veremedim.Sen git yaşın gibi ol,o yaşın gerektirdiği gibi davran.Ne bu büyüdüm,dünyaları ben yarattım havaları!

            Aslında başka bir bakış açısı da şu olabilir.Hani hepimizde de bu vardır.Küçükken 'sen daha küçüksün,büyüyünce ....' cümlelerine maruz kalmışızdır.O yüzden de küçükken hemencecik büyümek isteriz bunu da bu şekilde mi göstermeye çalışıyoruz yoksa başka şekilde mi bilmem ama büyüdükçe de bir farkın kalmadığını ve bu farkın yaşanmadığını aksine büyüdüğümüzde ve/veya yaşlandığımızda da küçülmek isteyip 'keşke hiç büyümeseydik' demek ve bu cümleye rastlamakta hiç yabancı olmadığımız bir süreç...Bu tezatlık böyle sürer gider.Konudan biraz çıktık sanırım ama neyse ya düşününce konuyla bağlantı kurulabiliyor.

10 Mart 2012 Cumartesi

Anne ben 'yalancı' oldum

                Aslında bu başlık için baya kafa patlattım.Sonunda da biraz düşündürsün,biraz da marjinal olsun diye böle bişi yazmak istedim.Ne zamandır böle bişi yazmak istiyordum.Vakit sıkıntısından yazıya geçiremedim ama hep aklımda olan bir konuydu.Twitter'da yüzyılın yalanları diye bir gündem oluşmuştu;baya bir ilgimi çekti bende onun üzerine yazıyım dedim bir baktım ki 10-15 tane twit atmışım.Dolayısıyla,bu yazıyı yazmama alt yapı sağladı gündemdeki o yazı.Biraz örnekler vererek konuyu pekiştirip,anlatmak istiyorum.Biraz da konunun çizgisinden dışarı çıkarak...

 TOP 4
  1. Günlük sayfaları başlangıcı:'Sevgili Günlük' bu nedir allah aşkına bu kadar yapmacıklık,bu kadar vıcık vıcıklık mı olur,yalanın en kuyruklusu... Sevgili değil de ne biliyim hey geri,aptal,salak,mal(türlü türlü küfürler senin küfür birikimine göre değişiklik gösterir) de ya kasıntı olmaya ne gerek var?
  2. Hatıra defteri başlangıcı:'Kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim.'Al işte bir yalan daha bu yazıyı yazarken milletin gidip de kalp tomografisini çektirtip de temiz mi,değil mi diye baktırdığına inanmıyorum.İşin şakası da çok saçma ya.Yalan da sınır yoktur tıp alanına bile uzamıştır göründüğü üzere.
  3. Telefon görüşmeleri:'Ben de tam seni arayacaktım.' 'Telefon sessizdi,duymamışım.' 'Görüşürüz.' 'Kontörüm yoktu,sana tekrar dönemedim.' Aslına bakarsak hepimizde bunlara başvuruyoruz,başvurmuyor değiliz.Yalnız 3. yazdığımı biraz da milletten yola çıkarak yazdım kimse de gidip görüşmek için buluşma yeri ve/veya saati almıyor yalnızca prosedür,gelenek diyelim neyse işte :D
  4. Tokalaşmalar:-Merhaba +merhaba -N'aber? +İyi,sen? -bende iyiyim.(içi kan ağlasa da üzücü bir haber alsa da) o iyiyim lafı hiç değişmez ben bir allahın kulununda kötüyüm dediğini görmedim başlıca yalanlardan biri.Herkes pollyanna dimi ama(-,+ kişileri simgeliyor.)

              Bak gördün mü? Aslında hayatın her noktasında farkında olmadan da bir şekilde ister/istemez yalan söylüyoruz.Ha bide şu aşaması var:"pembe yalan"(kendimizi masumlaştırdığımız yalan çeşitleri var; sanırsın ki sütten çıkma ak kaşığız) Her ne kadar ikisinide aynı kategoriye koymasak da yalan 'yalan'dır bence.

8 Mart 2012 Perşembe

Neden ortaya karışık?

Çünkü;
                       Başlangıçta başlık olarak bir mühendisin merdivenleri yazcaktım ondan sonrada sıkıcı olacağını düşündüm.Düşünsenize bütün yazılar bilgisayarla ilgili bi müddet sonra monotonlaşcak ve de kendini tekrar eden sıkıcı döngüler olcak.Bu düşünceden yola çıkarak hayatta karşımıza çıkan,bizi meşgul olduğumuz herşey hakkında yazmak geldi içimden.Neler mi bunlar? Bilgisayar,yazılım,donanım,programlama "nasıl yani?" lafları duyuyorum tabi ki şaka.Edebiyat,sinema,bilgisayar,spor,tv,kültür,oyun,kişisel görüşlerim,gözlemlerim...

İşte anladın mı beni?Bu yüzden adını 'Ortaya karışık' dedim.

7 Mart 2012 Çarşamba

pencere

Hayat işte hepimizin bi şekilde bu sahnede yer aldığı tiyatrocu misali rolümüzü oynayıp ondan sonra da ebediyete yelken açtığımız döngü karmaşası...

             Ellerin ceplerinde çıkamayacağın bir merdiven kadar dik,kayarak kolayca gidemeyeceğin kadar engebeli... Ne kadar da zorlanıyoruz bazen,bir sihirli değnek olsa dediğimiz anlar olur veya lambadan çıkan bir cinden medet umarız hayal dünyamızda ara sıra.Yaşadığımız dünyada insanlar o kadar koşuşturma içindeki etraftaki güzelliklerin farkında bile değiller.Yaşama tutunma hırsları birde 'hep daha iyi' düşüncesiyle körüklenince sorma keyfini,tadından yenmez .